10 Yıl İçinde Tüm Temsa Otobüsleri Elektrikli Olacak…
Otobüste tüm trendler bizden yana…
Geçen hafta, Belçika’da Busworld Kortrijk’teydik… Avrupa’nın en büyük otobüs fuarı. Dünyanın da sayılı fuarlarından…
Tabii yeni modeller görürsünüz filan ama… Doğruya doğru, ekonomi gazetecilerinde bu fuarlar çok iz bırakmaz. Bu yılki Busworld’de ise bunun epey ötesine geçtik… Adeta bir elenkhos yaşadık…
Karşımızda Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cenk Alper, TEMSA’nın kısa süre sonra emekli olacak mevcut CEO’su Dinçer Çelik, yeni CEO Hasan Yıldırım, Ar-Ge ve Teknoloji
Direktörü İbrahim Eserce, Satış ve Pazarlama Direktörü Kadri Özgüneş, Pazarlama ve İnovasyon Müdürü Mert Özkaynak, Yurt dışı Satış Müdürü Acar Kocaer…
Dört ekonomi gazetecisi biz sorduk, onlar yanıtlamaktan bıkmadı… İşte bir özeti:
“Ulaştırmada çok ciddi bir dönüşümün eşiğindeyiz. Ve bu değişimi yönlendiren dört ana trend var.
Bir: Ulaşımın elektrikli hale dönüşmesi. Ülkeler 2020’den itibaren içten yanmalı motorları üretmeyeceklerini açıklıyor. 2020-2030 arasında Avrupa’daki bir çok ülke sadece dizel
ve benzeri motorları kullandırmayacak yollarında. Çin ise çok daha önde gidiyor bu konuda…
İki: Otonom sürüş… Otomotivin icadı kadar önemli. Sürücüsüz araçlar, hem otomotiv endüstrisini hem de şehirleri değiştirip, akıllandıracak.
Üç: Bağlantılı olmak… İngilizce ‘connected’ sözcüğü ile ifade ediliyor. Araçların birbirleriyle ve şehirle bağlantı içinde olması anlamında…
Dört: Paylaşmak…‘Shared’ sözcüğüyle ifade ediliyor. Sahibi olmanıza gerek kalmadan araçları kullanmak.”
Bu dört trend ulaşım sektöründeki iş modellerini değiştirecek…
Tabii bu süreçte hayatı da…
Peki, bütün bunlar olup biterken Temsa ne yapıyor?
“Sabancı Holding olarak portföyümüzdeki şirketlere baktığımızda bu dönüşümden faydalanabilecek önemli bir noktadayız” diyor Cenk Alper. Ve devam ediyor:
“Sekizer kişilik yedi ekip ulaşım sektörünün geleceğiyle ilgili farklı iş modelleri üzerine çalışıyor. Çalışmakla kalmıyor, geliştiriyor. Bunların bir kısmı TEMSA’da hayata geçti. Mesela elektrikli araçlarımız. Maksimum 10 yıl içinde tüm portföylerde elektrikli araçlara geçme kararı aldık ve adım adım ilerliyoruz. Artık belediye otobüsleri için dizel araç geliştirmiyoruz. 2020’de belediye otobüslerimiz, 2030’da şehirler arası otobüslerimiz tamamen elektrikli otobüslerden oluşacak…”
Biliyoruz ki, elektrikli araçlarda kritik konu pil. Orada bir çalışma var mı?
“Pillerin yazılımla yönetilmesi meselesi öne çıkıyor” dedi Alper, “Elektrikli araçta know-how burada. Yoksa piller ve hücreler Uzak Doğu’da hammadde fiyatına satılıyor. Ve fiyatları sürekli ucuzluyor. Asıl know-how frene bastığınızda şarj etme, aracınız yokuş aşağıya giderken kendini şarj etme, piliniz az kaldıysa klimayı daha az çalıştırmada… Buralarda herkesin kendine özgü senaryoları var. Ve çok ciddi bir know-how gerektiriyor. Bunu ancak siz yaparsanız keskinleşiyorsunuz. İşte burası kritik. Bir inovasyon şirketi oluyorsanız o zaman know-who’dan know-how’a geçiyorsunuz…”
Peki ya maliyetler? Elektrikli araçlar yapılıyor ama hala çok pahalı…
“Doğru” dedi TEMSA’cılar, “Türkiye’de bir dizel aracın maliyeti 120 bin euro civarında. CNG’li otobüsünki 150, elektrikli otobüs ise 400 bin euro civarında. Pil maliyetinin ucuzlaması lazım, Ucuzluyor da… Her yıl yüzde 30 düşüyor. Bir aracın iki yılda prototipi çıkıyor. Prototipi çıktığında pil maliyeti yarı fiyatına gelmiş oluyor. Bugün üzerine çalıştığımız elektrikli aracın seri siparişini 2018 sonunda aldığımızda bunun geri dönüşümü beş yıl…”
Ne zaman ucuzlayıp yollarda vızır vızır dolaşmaya başlar elektrikli otobüsler?
“Şu anda pil teknolojisi ucuzluyor. Buna karşılık emisyon zorluklarından dolayı içten yanmalı motor teknolojisi pahalılaşıyor. Bunların ikisinin kesişim yeri, şu anki tespitlerle 2020-2023 arası. Yani bu dönemde pil kullanan bir elektrikli araçla içten yanmalı dizel bir aracın maliyeti birbirine eşitlenecek. Dolayısıyla isteyelim ya da istemeyelim en geç 2023 yılında bu dönüşüm tamamlanacak. Eğer 2023’de fiyat eşitlenirse artık hangi belediye içten yanmalı bir dizel aracı alır ki…”
Hesaba devam ettik:
“Bugün bile bir dizel araca göre elektrikli bir belediye otobüsünün harcaması altıda biri kadar. Şu anda 7-8 yılda amorti ediyor kendini ama 2023’te bu sü
re 4 yıla inecek. 2023’te başa baş noktasına geldikten sonra maliyeler elektrikli lehine çok daha hızlı düşecek…”
Saat işliyor…
Ama oyun Avrupa’da biraz farklı gelişiyor… Dev otomotiv firmaları zaten geleneksel motor endüstrilerinde büyük yatırımlara sahip oldukları için, yeni teknolojilerin hızla geldiğini görüyor ama ellerindekinden de hemen vazgeçmek istemiyor.
Bu geriden gelenler için bir fırsat olur mu? Yıllar yılı üretilmiş teknolojileri transfer ederek ya da motorların parasını verip satın alarak üretim yaptık. Şimdi elektrikli motoru yaparak bu yeni dönemde çıtayı daha da yükseltebilir miyiz?
İbrahim Eserce, Aselsan ile elektrikli motor çalışması yapıkları bilgisini paylaştı. Dinçer Çelik devam etti: “Biliyorsunuz bir aracımızı Aselsan’la geliştirdik. Tip onayı da aldık.” Ya yerlilik payı?
“Elektrikli araçlarda şanzıman ve motor da dahil yerlilik payı çok yüksek olacak. Neredeyse yüzde 100… Ana bileşenler Türkiye’den olacak…“
Pil meselesi aklımıza takıldı. Yazılım işi tamam da, bunların üretimini de yapsak, dört dörtlük olmaz mı?
“Hücre üretimi meselesine biz de Sabancı holding olarak bakıyoruz” dedi Cenk Alper, “En büyük avantajımız da Sabancı Üniversitesi. Malzeme bilimlerinde çok iyi… Nano-teknoloji merkezi SUNUM hali hazırda pil teknolojileri üzerine yaklaşık beş yıldır Ar-Ge yapıyor.”
Sabancı Topluluğu’nun bir başka avantajından söz etti:
“Bu bataryalar yüzde 80 ömre geldiklerinde araçlar için ‘öldü’ kabul ediliyor. Oysa bugün yenilenebilir enerjide rüzgar gülleri, güneş panelleri 24 saat çalışmıyor. Güneş olmadığında, rüzgar esmediğinde de sizin elektrik lazım. Yani depolama ihtiyacınız var. Enerjisa şirketimiz ile bu öldü denilen bataryaların ikinci ömürlerini yenilenebilir enerjide kullanma şansımız var.”
Şans var da, proje var mı?
“Biz bu sistemin bütününü kontrol etmek ve rol almak için yola çıktık” dedi Sabancı Sanayi Grubu Başkanı, “Onun için en başından yani araçtan başladık. Mesela orta büyüklükte bir şehir 200 tane elektrikli araç aldığında şehirde buna uygun altyapının kurulması gerekir. Biz şimdi bir proje yürütüyoruz. Gaziantep Belediyesi, TEMSA ve Enerjisa olarak… Projenin adı Kriuta. Şehirde altyapılar, şarj istasyonları simülasyonlarıyla, Türkiye’nin önümüzdeki dönem ihtiyaçları üzerinde bir pilot uygulamayı yönetiyoruz.”
“Dolayısıyla” diye devam etti Alper, “Birden fazla Sabancı Topluluğu şirketinden bir değer ortaya koyabileceğiz. Örneğin Kordsa… Araçlar hafiflerse pilin ömrü uzuyor. Şu anda Kordsa ve TEMSA birlikte bir proje yapıyor. Bütün bagaj kapaklarını kompozit ile hafifletiyorlar. Otobüslerimizdeki her bir kapak 27 kilo hafifledi. Kapak ortalama 80 kilodur.
Yüzde 30 hafifledi. Kapakla başladık, pek çok yerde uygulayacağız.”
Türkiye bugün Avrupa’nın en büyük otobüs üreticisi konumunda.
Hem de açık ara…
Yılda 20 bin otobüs üretiliyorsa bunun 10 bini Türkiye’de üretiliyor…Dünyada da Türkiye otobüs üretiminde önemli bir yere sahip. Çin, Hindistan, Brezil
ya ve Rusya’dan sonra ilk 5’te yer alıyor.
Yeni teknolojilerle tarihin adeta hızlandığı, kırılmaların yaşandığı değişim dönemleri, aynı zamanda önemli bir fırsat dönemi…
‘Yetişme’, hatta ‘öne geçme’ fırsatı…
TEMSA yetkililerinin anlattıkları zihnimde bir iz bıraktı: Otobüste bütün trendler bizden yana…
Ve bu olgu bir bütün olarak Türkiye otomotiv sektörüne ve ekonomisine lig atlatabilir. Elektrikli araçların otomotiv sektörüne yaygın girişi, ön
ce ağır ve hafif ticari taşıtlardan başlayacak. Çünkü çevreyi en çok onlar kirletiyor. Bu alandaki değişiklikler, sadece kendi sektörünü değil, akıllı şehirler başta pek çok değişimin dinamiği olacak. Otobüste dünyadaki yerimizi iyi kullanabilir, bu alandaki gücümüzü yeni teknolojilerle birleştirebilirsek, bir bütün olarak Türkiye’de çıta yükselecek.
Sohbet biterken, Sabah Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz, “gelecek zaten geldi ama eşit dağıtılmadı” sözünü hatırlattı.
Nedense, fırsatı iyi değerlendirirsek, bu kez kefenin ağır basan tarafında gerçekten Türkiye olabilir hissine kapıldım!
“Konu teknolojiyse sürücü koltuğunda artık biz varız”
‘Türkiye bize dar geliyor’
Cenk Alper, TEMSA’nın bugünkü başarısını ürettikleri otobüsü dünyanın her yerine koşturabilmesine bağladı: “Rakiplerimizin bazıları sadece belediyeye otobüs satabiliyor belli yollarla… Ama siz bunu Berlin veya Paris belediyesine satabiliyorsanız dünya oyuncusu olabiliyorsunuz. Dinçer Çelik Bey’e çok teşekkür etmemiz lazım. Üretim ve geliştirmede bize çok güçlü kaslar kazandırdı. Yeni genel müdürümüz Hasan Yıldırım Bey de bu alanda pek çok dev şirkette çalıştı. Dünya rekabetini çok iyi biliyor. Trend rüzgarı bizden yana esiyor. Onu kazanca pazar bilgisine yaklaşarak dönüştürmemiz lazım. Şimdi dünya pazarındaki kaslarımızı kuvvetlendirmeye çalışıyoruz. Çünkü artık Türkiye bize dar geliyor. TEMSA Ulaşım Araçları şirketimiz sanayi grubumuzda en büyük büyüme alanlarımızdan bir tanesi konumunda…”
2019’da otonom araç geliyor, 10 yıl içinde tüm TEMSA otobüsleri elektirikli olacak
TEMSA, ikisi yeni olmak üzere toplam 7 araç ile Busworld Korttrijk’e katılım sağladı. Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Cenk Alper, halef ve selef TEMSA CEO’ları ile yeni araçları önünde bu fotoğrafı verirken, “Biz akıl dolu yeni modellerimizle ve yeni teknolojilerle geleceğin yolundayız. Akıllı ve elektrikli otobüsler ile yol alıyoruz. Maksimum 10 yıl içinde tüm araçlarımız elektrikli olacak. Otonom aracımızın ilk prototipi ise 2019 yılında fabrikamızda hazır olacak” dedi.
ilk AR-GE merkezi, fikri nülkiyette birinci
Temsa Ar-Ge Merkezi sertifikasını Türkiye alan ilk şirket. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Ar-Ge merkezleri performans Endeksi’ne göre 127 firma arasında 12’nci oldu. Otomotiv alanında ise yedincilikten ikinciliğe yükseldi. Fikri Mülkiyet Yetkinliği sıralamasında ise 11 otomotiv şirketi arasından birinci oldu.
“Midibüsün babası Özdemir Sabancı’dır”
TEMSA CEO’su Dinçer Çelik, kısa süre içinde emekli oluyor. Grup pek bırakmaya niyetli değil ama Çelik kararlı: “İlk işim doğduğum Yozgat Çayıralan’a gitmek olacak, özledim” diyor. Sohbetimiz sırasında, söz Amerika’daki başarıya geldi. “Midibüs pazarında yüzde 10 paya ulaşmamız çok önemli” dedi ve ekledi. “Biliyor musunuz, Midibüsün babası TEMSA’dır. Dünyada hiç midibüs segmenti yokken ilk midibüsü TEMSA yaptı. Bu rahmetli Özdemir Sabancı’nın aklına geldi ve üretimi yapıldı. O zaman ürettiğimiz bir kamyonun karoserini daha çok kullanmayı amaçlıyordu. Şimdi ABD’de midibüslerle yakaladığımız başarı hepimizi çok sevindiriyor.”
Fransa’da beş bini aştı, ABD’de üretim 2018’de
Otobüsleri dört kıtada 66 ülkenin yollarında hizmet veriyor. Almanya, İngiltere, İtalya, Avusturya, İsveç önemli pazarları. Sadece Fransa’da 5 bin adet Temsa markalı otobüs yollarda. Bu yıl 190 milyon dolar tutarında bin otobüsü ihraç etti TEMSA. Bunun 500’e yakını Fransa’ya… ABD’de bin otobüse ulaştı. Midibüs araçlarda ise bu ülkedeki payı yüzde 10’a dayandı. Şimdi hedefte bizzat Amerika’da üretim yapmak var. Cenk Alper, “2018’de Amerika’da ilk otobüsümüzü üretmiş oluruz” diyor.
Üç yıldır pazar lideri, ödüllere doymuyor
Temsa yetkilileri 3 yıldır korudukları pazar liderliği konumunu 2017 yılında da devam ettirdiklerini kaydetti. Verilen bilgiye göre, yurtiçi pazarda yüzde 31’lik paya sahip. TİM’in verdiği İnovalig ödüllerinde ‘İnovasyon Kaynakları’ kategorisinde şampiyon oldu. Gazeteniz DÜNYA tarafından düzenlenen “İhracatın Yıldızları” ödüllerinde ise bu yıl Jüri Özel Ödülü’nü aldı. Ürettiği Avenue I BUS, Londra’da En Yenilikçi Ürün seçildi.
Kaynak: Dünya Gazetesi 25,10,2017 Hakan Güldağ